Haber

Deprem bağış krizi: Merkez nasıl ödeyecek?

Merkez Bankası’ndan 30 milyar TL’lik deprem bağışı, ekonomi Yönetimiyle ipleri iyice sıktı. Hazine kar transferini, hangi yıl karının ödeneceğini, enflasyona etkisi ne olacağını nasıl öğrendi? Erdal Sağlam yazdı. Merkez Bankası’nın televizyonların ortak yayınında duyurduğu 30 milyar TL’lik bağış hem enflasyona hem de ekonomistlerden yüksek düzeyde tepkiye neden olurken, bağışın geçen yılın kârından, yani 2022, durumu yeterince karmaşık hale getirdi. Her zaman olduğu gibi, diğer kuruluşların bağışlarında olduğu gibi, harcamaların bağış tarihinde bilançoya yazılması ve 2023 yılı karından yani gelecek yıl ödenecek vergiden mahsup edilmesi gerekiyor. Merkez Bankası’nın 2022 yılı kârını devam ettireceğini açıklaması tartışma konusu oldu.

Merkez Bankası’nın dediği gibi 2022 yılı karından bu bağışın yapılması ancak genel kurul kararı ile mümkündür. Merkez Bankası bu bağışı nakit olarak ödemeden önce, gerekirse olağanüstü genel kurulun toplanması ve kârın dağıtılmasına ilişkin karar alınması zorunludur. Bu bağışın, normalde Nisan ayında yapılacak olan genel kurul toplantısından önce ödenecek olması halinde, olağanüstü genel kurul toplantısı yapılması ve kar dağıtımının kesinleşmesi gerekecektir.

Hazine Müsteşarlığı onaylayacak mı?

İşte asıl sorun… Merkez Bankası’nın hisse yapısında yüzde 54 ile Hazine’nin belirleyici konumda olması, Merkez Bankası’nın bunu yapmasına engel oluyor. Hazine ve Maliye Bakanlığının buna itiraz etmesi ve bağışın bu yılın gideri olarak yazılmasını ve gelecek yıl ödenecek 2023 yılı karından mahsup edilmesini istemesi gerekir. Hazine, deprem nedeniyle artan kamu harcamalarını finanse edebilmek için Merkez Bankası’ndan gelen bu gelire her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle bağışın 2022 yılı karından ödenmesine itiraz etmesi doğal olarak bekleniyor.

Anonim şirket statüsünde olan Merkez Bankası’nın 2024 yılı Nisan ayında yapacağı temettü ödemesinden, 2023 yılının tamamında elde edeceği kârdan, Şirket’e gider olarak düşülerek mahsup edilmesi gerekmektedir. diğer benzer şirketler gibi bağışı ödediği tarihte. Kâr getirmese bile, bağışın bilançoya israf olarak kaydedilmesi gerekecektir. Merkez Bankası yönetiminin Yönetim Kurulu kararı ile bu bağışı yapma yetkisi bulunmaktadır ancak geçen yılın karından mahsup edilerek ödenebilmesi için Hazine ve Maliye Bakanlığı adı verilen genel kurulun onayı gerekmektedir. .

Bakanlık kar transferini nereden öğrendi?

Merkez Bankası’nın normal işleyişinde bağışı 2022 yılı karından ödeyeceğini açıklamadan önce konuyu Hazine ve Maliye Bakanlığı ile görüşmeliydi. Ancak Hazine, gazetelerden, Önder Şahap Kavcıoğlu’nun açıklamalarından, bağışın bu yıl kendilerine ödenecek kar payından mahsup edileceğini öğrendi. Merkez Bankası uzmanlarına göre henüz kesin rakam bilinmemekle birlikte bu yıl Merkez Bankası’nın kârından bütçeye büyük miktarda kâr aktarılması bekleniyor. Uzmanlar bu rakamı 40 ila 50 milyar TL arasında tahmin ederken, Hazine’nin beklentilerinin daha yüksek olduğunu da öğrendik. Merkez Bankası’nın hem bu konuda Hazine’ye bilgi vermemesi hem de “Deprem harcamalarını Hazine’ye vermek yerine direkt olarak böyle bir karar aldık” açıklaması kafaları iyice karıştırdı. Bu sözlerin Hazine’ye güvensizlik olarak değerlendirileceği açıkken, neden böyle bir açıklama yapıldığı merak konusu oldu. Erdoğan talimat vermiş olabilir mi?

Bu arada kaynaklarıma Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen yılki kârınızdan ödeme emri verip vermediğini sordum. Konuştuğum kaynaklar, bu kadar detaylı talimat kesinlikle verilmeyeceğini, Erdoğan’ın en fazla Merkez Bankası’na “Bağış yap” talimatı verebileceğini söylediler. 2022 yılı kârından yapılan bağışın tercihinin tamamen Merkez Bankası yönetimi ile ilgili olduğu açıktır.

Aslında bu bağış karmaşası, Merkez Bankası yönetimi ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında uzun süredir duyduğumuz çelişkiyi doğruluyor. Daha önce Merkez Bankası Başkanı’nın başka toplantılar düzenlediğini ve Bakan ile toplantılara katılmadığını, diyaloglarının uzun süre kesildiğini duyduk. En azından bilgi verilmesi gereken bağış konusunda Hazine’nin hiçbir şekilde bilgilendirilmemesi ve konuya ilişkin kamuoyu açıklamalarından öğrenilmesi, “iki kurum arasındaki ilişkinin en üst düzeyde olduğunun ispatı” şeklinde yorumlanabilir. ekonomi yönetimi neredeyse tamamen kesildi”.

Enflasyonu nasıl etkileyebilir?

Bağışların yanı sıra bağışın miktarı ve enflasyon üzerindeki etkisi tartışıldı. Merkez Bankası uzmanları, Kavcıoğlu’nun örnek verdiği 1999 depreminden sonra bağış yapıldığını ancak bu kadar yüksek düzeyde olmadığını söyledi. Altı sıfırın atıldığı o dönemde yapılan bağışın bugünün değeriyle hesaplanarak bugünün 25 milyon TL olduğunu hesapladılar. Bu arada uzmanlar bağış tarihinin enflasyona katkısı açısından da değerli olduğu görüşünde. Bir ekonomist, “Bağış şimdi ödenir ve nisan ayındaki genel kurulda kârdan düşülürse, karşılıksız para basma nedeniyle enflasyona katkı 2-3 ay olur” dedi.

Gelecek yılın nisan ayında ödenecek kar payı düşülürse bu ödemenin enflasyon etkisinin bir yılı aşkın süre için hesaplanması gerekeceğini belirtti.

Maaşları artan yöneticiler neden bağış yapmıyor?

Sıklıkla karşılaştığımız örneklerin aksine, neden sadece kurumlar yüksek bağışlar yapıyor da çalışanlar yapmıyor bu sefer farklı bir soru. Konuyla ilgili karşılaştırmalar yaptığımızda Merkez Bankası ve kamu bankalarının üst yönetimlerinde çeşitli isimler altında yer alan kişilerin gelirlerini oldukça artırdığına şahit oluyoruz. Örneğin, Merkez Bankası’nda maaşlara ek olarak bir veya iki aylık temettü ikramiyesi varken, bu temettü ödemelerinin çok artırıldığı belirtiliyor. Bu ek ödemelerin son 2 yılda yeterince artırıldığı belirtiliyor. Öte yandan Merkez Bankası enflasyon yaratacağını bile bile büyük bağışlar yaparken, bu yöneticilerin artan gelirlerinden depremlere bağışta bulunduğunu görmedik.

haber-guzelbahce.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu